KAFKASYA BÖLGESİNİN COĞRAFİ TANIMLARI

Grekçe'de "yeryüzünü anlatan yazı"1 olarak ifade edilen “coğrafya” kavramının bir diğer tanımı da, “yerin tasviri”2dir. İnsanlar/devletler yaşadıkları, bağlı oldukları, tanımak ve sahip olmak istedikleri toprakları sosyo-kültürel, ekonomik ve politik gerekçelerle tanımlama ihtiyacı hissetmişlerdir. “Kafkasya” denilen yeryüzü parçasının, hem bölgenin otokton insanlarınca hem de bölgeye ilgi duyan meraklı/ihtiraslı kişi ve devletlerce tasviri yapılmıştır.


Kafkas / Kafkasya


İsmail Berkok, “Kafkas” ve “Kafkasya” kelimelerinin3 “Kaf” ve “Kas” tanımlarından türetildiği ifade ederken4 “Kafkasya” ismiyle tanımlanan bölgeyi de fiziki anlamda şu şekilde açıklar: “Şimalde, Don ve Volga nehirlerinin birbirine yaklaşmış olan cenup kısımları; cenupta ise Aras nehrinin aşağı kısmıdır.”5 İzzet Met Çunatuko ise bölgenin coğrafi sınırlarını; “Kafkasya arazisi, Karadeniz ile Hazar Denizi arasında uzanan büyük Kafkas sıradağlarıyla Kuzeyde Terek, Kuma ve Kuban nehirlerinin; güneyde Kura ve Riyon nehirlerinin havzalarından meydana gelmiş bir ülkedir” 6 şeklinde tanımlar.

 

 

Her iki yazarda birbirlerine komşu farklı nehirleri referans alsalar da, tanımladıkları coğrafi bölge aynıdır. İzzet Met Çunatuko, İsmail Berkok’a nazaran coğrafyanın kuzey ve güney sınırlarını daha dar tutmaktadır. Kısacası Kafkasya’nın fiziki coğrafyası; 36o-50o Meridyen, 40o-46o Paralel arasındaki bölgeyi, Ekvator çizgisine 154o (26o) açı ile kuzey-doğu yönünde ve güney-batı yönünde ikiye bölen Kafkas sıradağları ve onu çevreleyen nehirler ile tanımlanmaktadır.

Kafkasya’nın fiziki coğrafyası, “Karadeniz ile Hazar Denizi arasında uzanan Kafkas sıradağlarının kuzey yamaçlarıdır” ya da “Karadeniz ile Hazar Denizi arasında uzanan Kafkas sıradağlarının güney yamaçlarıdır” gibi absürt tanımlamaları bir kenara bırakacak olursak, bölge insanınca Karadeniz ve Hazar Denizi arasındaki coğrafyayı bir bütün olarak tanımlamakta genellikle ortak bir anlayış ve uzlaşı vardır.

Fakat Kafkasya coğrafyası ile temas geçen bölge dışı kişi ve devletler ise, temas noktalarına ve kendi bakış açılarına göre farklı tanımlamalar yapmışlardır. Bunların içinde en kalıcı olanı ve literatüre iz bırakanı, bölgeye kuzeyden bakan Rusya Çarlığı ve seleflerinin tanımlaması olmuştur. Ruslar, coğrafyayı Kafkas sıradağlarını referans alarak “Kavkaz (Кавказ)” ve “Zakavkaz'ye (Закавказье)” olarak adlandırmıştır.7 Bu tanımlama bölgeyle ilgilenen diğer ülkelerce de kabul görmüş örneğin Türkçe literatürde “Kafkasya” ve “Mavera-yı Kafkasya” (Kafkasya Ötesi) olarak kullanılmıştır. Aynı tanımlama İngilizce de “Caucasia” ve “Transcaucasia” şeklindedir. Bu tanımlamalar kendi bakış açılarına göre doğru tanımlamalar olmakla birlikte, yine de sorunlu tanımlamalardır. Bu tanımlamayı referans alanlar bölgenin kuzey bölümünü asıl Kafkasya, güney bölümünü Kafkasya’nın ötesi olarak düşünecektir. Bunun tersi bir algı da vardır. Kafkasya’ya güneyden güney-batıdan bakanlar güney bölümünü asıl Kafkasya, kuzey bölümünü Kafkasya’nın ötesi olarak görmektedir. Örneğin Türkiye’de Kafkasya denince Güney Kafkasya (şimdiki Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan) akla gelmektedir.

“Doğu-Batı-Kuzey-Güney” Kafkasya


Kafkasya’nın fiziki coğrafyası doğu, batı, kuzey ve güney yönleri referans alınarak da çeşitli bölümlere ayrılmış ve tanımlanmıştır. Topoğrafya şartlarına göre yapılan bu tanımlamalardan en çok kullanılanı “Kuzey Kafkasya” tanımlamasıdır. “Kuzey Kafkasya” adının kullanılışı, XIX. yüzyılın sonlarına doğru gelişmeye başlayan sömürge karşıtı kültürel uyanışın da beşikliğini yapan süreli yayınlarla başlamış olması kuvvetle muhtemeldir. 1893’den itibaren yayınlanmaya başlayan ve bir dönem (1893-1897) Kosta Hetagkatı’nın çeşitli şiirleri, öyküleri ve makalelerinin yayınlandığı ve editörlüğünü yaptığı, “Kuzey Kafkasya” gazetesi ilk örnek olabilir.8

Kafkasya coğrafyasını bölerek tanımlarken, Ekvator çizgisine 154o (26o) açı ile kuzey-doğu yönünde ve güney-batı yönünde ikiye bölen Kafkas sıradağları referans alınarak yapılan tasvirler genel kabul görmüştür. İsmail Berkok’un; “Hazer Denizi kenarında Apşuron yarımadasından şimali-garbideki Taman Yarımadası arasında ve şarktan şimali-garbiye doğru uzanan Kafkas Dağları Kafkas berzahını ikiye ayırır: Kafkas Dağının şimalindeki kısma Şimali Kafkas ve cenubundaki kısma da Cenubi veyahut Maverayı Kafkas namı verilir”(Kroki-1)9 tanımlaması ile İzzet Met Çunatuko’nun; “Böyle olunca biri asıl yüksek sıradağlardan, diğer onu kuzey bölgesinden, üçüncüsü de bu sıra dağların güney kesiminden olmak üzere üç bölüm ortaya çıkar. Büyük sıradağların kuzey kısmı Kuzey Kafkasya, güney kısmı da Güney Kafkasya adını almaktadır”10 tanımlaması buna örnektir.

 

kafkasya

 

Fakat Kafkasya’nın sadece fiziki coğrafya parametrelerine dayandırılan yapılan bu ayrım, nüfus, yerleşme, tarih, politika vb. alanları da kapsayan beşeri coğrafyanın Karadeniz kıyısı gerçekliklerine
uygun düşmemektedir. Kafkasya, Kafkas sıradağlarının coğrafyadaki pozisyonuna göre ikiye bölündüğünde; sıradağların Güney Batı yönünde kalan tarihi Çerkesya’nın kıyı şeridi, Anapa, Tsemez,
Tuapse, Soçi, Gagra, Sohum, Oçamçıra hattı tanımlanan “Kuzey Kafkasya”nın dışında kalmaktadır. Coğrafyayı mümkün olduğunca ekvatora paralel şekilde ve Kafkas dağlarının tam merkezinden ikiye
ayıracak bir bölme işlemi, coğrafyayı gerçekten kuzey ve güney olarak ikiye bölecektir ama beşeri coğrafyanın tüm parametrelerine aykırı bir durum ortaya çıkacaktır.

 

Kafkasya coğrafyasının “Kuzey Kafkasya ve “Güney Kafkasya” olarak bölünerek adlandırılması özellikle jeostratejik ve jeopolitik açıdan zorunlu bir ihtiyaç olduğu tartışmasızdır. Zaten bu zorunluluk, 1917 sonrası egemenlik ve bağımsızlık arayışlarının da gündeminde önemli bir yer işgal etmiştir. Dönemin en etkili örgütlenmelerinden biri olan “Kafkasya Dağlı Halkları Birliği”, 11 Mayıs 1918’de bağımsız bir devlet olduğunu tüm dünyaya ilan ettiğinde “Kuzey Kafkasya”nın güney sınırlarını yüzyıllar içinde oluşan doğal etnik dağılım, yoğunluk, sosyo-kültürel ve politik kollektif hafızaya dayanarak oluşturmuştu.

 

KDHB, bu ilan ile bugün de Dağıstan ile Azerbaycan arasındaki sınırı oluşturan Samur nehri ile Abhazya Gürcistan sınırını oluşturan İngur nehri arasında çizilen bir hattın kuzey ve kuzey-doğusunda kalan bölgeyi “Kuzey Kafkasya” olarak tescil ettirmiştir. Kuzey Kafkasya’nın güney sınırı olarak çizilen hattının dört noktası Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti ve ardılları ile Güney Kafkasya’da bulunan Gürcistan ve Azerbaycan arasında sorunlu bölgeler olarak kalmış, problemler bugüne kadar taşınmıştır.11

 

Duğ Orhan DOĞBAY
30.03.2022 / Samsun

 

1 Tirli (Sûr) Marinos (ö 130 l?l) ile Batlamyus'un (Ptolemaios, ö. 168 I?I) o zamanki dünyayı tanıtan kitaplarına ad olarak verdikleri geographia kelimesi, Grekçe'de "yeryüzünü anlatan yazı" manasını taşımaktadır. Kelime cuğrâfiyâ şeklinde Arapçalaştırılarak Muhammed b. Ebu Bekir ez-Zühri (XII. yüzyıl) ve İbn Said ei-Mağribi (XIII. yüzyıl) gibi Arap coğrafyacıları tarafından da kullanılmıştır. Daha önce ise Hârizmî (ö. 232/847'den sonra), eserine coğrafyanın Arapça karşılığı olarak düşündüğü Şûretü'l-arż adını verirken Mes'ûdî de (ö. 345 / 956) kelimeyi "kat'u'l-arz" (yeryüzü araştırması) şeklinde manalandırmıştır. “Coğrafya”, İslam Ansiklopedisi, (Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 8. Cilt), 50.
2 Gregory, D. (2009). Geography. In Johnston, R. J., Gregory, D., Pratt, G. Watts, M, Whatmore, S. (eds.) The Dictionary of Human Geography (5th ed.), Wiley-Blackwell. / Livingstone, D. (2009). History of Geography. In Johnston, R. J., Gregory, D., Pratt, G. Watts, M, Whatmore, S. (eds.) The Dictionary of Human Geography (5th ed.), Wiley-Blackwell.’den aktaran: Münür Bilgili & Ali Osman Kocalar, “Coğrafya Nedir?”, (Ankara: Liberal Düşünce Dergisi, Yıl: 25, Sayı: 99, Yaz 2020), 148.
3 Adını ilk defa Yunan tragedya şairi Aiskhylos’un M.Ö. 490’da yazdığı Zincire Vurulmuş Prometheus oyununda geçen Kavkasos (Καύκασος) dağından alan Kafkasya, Ortaçağ İslam müellifleri tarafından Kabk olarak adlandırılır. (C.E. Bosworth, “Kabk”, El2, IV.) Latincede Kafkasya için kullanılan ve Grekçeden alınan Caucasus kelimesi Avrupa dillerinde Caucase (Fransızca), Caucasus (İngilizce), Caucaso (İtalyanca), Kaukasus (Almanca) şeklinde geçmiş, Ruslar da bölgeye Кавказ / Kavkaz demiştir. Papa tarafından Moğollara elçi olarak gönderilen ünlü seyyah Wilhelm Von Rubruk’un eserinde Kafkas terimi görülmektedir. (Wilhelm Von Rubruk, Moğolların Büyük Hanına Seyahat, Çev. Ergin Ayan, İstanbul 2001, s. 69.) Kafkas ismi, Rusya’da da 1726’da kurulan St. Petersburg Bilimler Akademisi'nin 1768-1774 tarihleri arasında bölgede yaptırdığı araştırmalarda kullanılmasıyla yaygınlaştırmıştır. (E.G. Tumanyan, "19. Yüzyıl Edebiyatında Kafkasya Teması" (Yüksek Lisans Tezi), R.F. Kaluga Devlet Üniversitesi, Filoloji Fakültesi, Edebiyat Bölümü, 2016. https://nsportal.ru/vuz/filologicheskie-nauki/library/2018/03/01/dissertatsiya-na-temu-kavkaz-v-literature-19-veka) Ortaçağ Türk-İslam tarih ve coğrafya eserlerinde Alburz Dağı olarak anılan bölge için kullanılan Kafkas ve Kafkasya isimleri Osmanlı literatüründe ilk defa Ahmet Cevdet Paşa’nın 1856 Paris Konferansı’na katılan Osmanlı heyeti için hazırladığı, “Dağıstan, Gürcistan, Çerkezistan, Kabartay ülkelerine Ait Layiha”da, (Ahmet Cevdet Paşa, Tezakir 1-12, Neşr. Cavit Baysun, Ankara 1991, 90-101.) Memâlik-i Kafkasya ve Cebel-i Kafkas şeklinde yer alır. (Sadık Müfit Bilge, Osmanlı Çağında Kafkasya 1454-1829 (Tarih-Toplum-Ekonomi), (İstanbul: Kitabevi yayınları, İstanbul, 2015).
4 İsmail Berkok, “Tarihte Kafkasya”, (İstanbul: İstanbul Matbaası, 1958), 57-65.
5 Berkok, “Tarihte Kafkasya”, 4.
6 İzzet Met Çunatuko, “Kafkasya’ya Dair Coğrafya Bilgileri”, Sadeleştiren: Mehmet Aksoy, (İstanbul: Kuzey Kafkasya Kültür Dergisi, Yıl: 1, Sayı:5, Şubat-Mart 1971), 10-11.
7 Rusların yakın döneme kadar “Kavkaz/Severnıy Kavkaz” olarak tanımladıkları bu bölgenin adı “Yuzhnaya Rossiya” (Güney Rusya) olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu yeni kavramın kadim “Kafkas” isminin ve türevlerinin toplumsal hafızalardaki karşılığının unutturulmasına yönelik bir “siyasi ajanda”nın manipülasyonu olduğunu düşünüyorum.
8 “Kuzey Kafkasya” gazetesinde yerli halkların yaşamı hakkında kültürel, tarihi ve politik nitelikte materyaller yayınlamıştı. https://document.wikireading.ru/33480 / “Kuzey Kafkasya” ismi daha sonraki dönemlerde de süreli yayınlarda kullanılmıştır. “Severo-Kavkazskaya Pravda” - Kuzey Kafkasya Gerçeği (Pyatigorsk, Eylül-Kasım 1918), “Severnıy Kavkaz” - Kuzey Kafkasya (Temirhan Şura, 1918 -1919), “Severnıy Kavkaz” - Kuzey Kafkasya (Pyatigorsk, 1920), “Severnıy Kavkaz” - Kuzey Kafkasya (Varşova, 1934-1939), “Severnıy Kavkaz” - Kuzey Kafkasya (Berlin, 1942-1945), Kuzey Kafkasya (İstanbul, 1970-1993).
9 Berkok, “Tarihte Kafkasya”, 4.
10 Met Çunatuko, “Kafkasya’ya Dair Coğrafya Bilgileri”, 10-11.
11 Lezgi halkının yaşadığı Samur nehrinin kuzey ve güney hattı bugün Dağıstan ve Azerbaycan arasında, Avar ve Çakhurı halkının da yaşadığı Tabasaran bölgesi, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti, Azerbaycan ve Gürcistan arasında, Oset halkının yaşadığı Güney Osetya bölgesi Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (bugün Kuzey ve Güney Osetya) ve Gürcistan arasında, Abhaz halkının yaşadığı Abhazya bölgesi, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (bugün Abhazya) ve Gürcistan arasında tartışmalı alan olmuştur.

 

© KKC 100. Yıl